Antalyada üniversiteye gidiyorum. Sabahları hep erken kalkarım. Ev ile üniversite arası, yarım saat yürüme mesafesi. Sevmesem bile hiçbir dersi kaçırmam.
Yine bir bahar sabahı çıktım yola. Genelde yalnız yürürüm. Önümde
siyah uzun deri pardesü giymiş bir esmer güzeli belirdi. Daha
yüzünü görmedim ama bu salınış… bu endam …bu güvenilir adımlar… kuğu
gibi salınıyor…
Aramızdaki
mesafeyi sabit tutarak, okula doğru gidiyoruz. Tabiki o beni görmüyor.
Ama podyumdaymış gibi, önümden salınıp duruyor... Kalbimden cızırtılar geliyor.
Ama podyumdaymış gibi, önümden salınıp duruyor... Kalbimden cızırtılar geliyor.
Rabbim ne güzellikler yaratıyor…
Okulun girişinde kaybettim kendisini.
Nereye gitmiş olabilir, sağa
sola bakıyorum yok yok…
Yoksa hayalmi gördüm.
Emin
olamıyorum...
Yalnızım bölüme doğru yola devam ediyorum.
Ama
gözümün önündeki kuğunun salınışı… boyu posu… beynime kazındı…
Ertesi
gün aynı saatte, aynı yerdeyim.
O da orada, inanamıyorum,
hayal değilmiş, kalbimin kütürtüleri çoğaldı.
Mesafe aynı, ben arkada, o önde, ama bu sefer kararlıyım, yüzünü görmeye. Okula yaklaştıkça, ben mesafeyi kısaltıyorum. O da salınmaya devam ediyor. Benim farkımda bile değil.
hayal değilmiş, kalbimin kütürtüleri çoğaldı.
Mesafe aynı, ben arkada, o önde, ama bu sefer kararlıyım, yüzünü görmeye. Okula yaklaştıkça, ben mesafeyi kısaltıyorum. O da salınmaya devam ediyor. Benim farkımda bile değil.
Öyle bir
havası var ki, öyle kolay kolay yaklaşamazsın.
Tam okula girişte yakaladım.
Çaktırmadan yüzüne bir baktımmmm…
Ya bu ne güzellikkkk…
Adamım kalbim yerinden çıkacak…
Acaba ben bu heyecanla nasıl gözüküyorum…
Sende görsen benim kadar etkilenirsin…
Maggie
Cheung ve Ziyi Zhang
karışımı bir güzellik, var ötesini sen
düşün…
Maggie Cheung
Ziyi Zhang
Artık sabahları iple çekiyorum.
Bu
benim ritüelim oldu.
O önde ben arkada 20-25 dakika heyecanın doruklarındayım.
Hatunu arkadan görmek bile yetiyor. Lakin bu
böyle gitmez.
Adını bile bilmiyorum…
Bir
gün kantinde oturuyorum, ev arkadaşlarımdan birisi uzakta, kalabalık bir masada
oturuyor. Gidip yanına selam vermek istedim. Gittim selamlaştık oturdum.
Karşı çaprazımda kim var… Benim kuğu, Allaaaah kalbim dışarı çıkacak…
Ev arkadaşımın sınıf arkadaşı…
Ev arkadaşımın sınıf arkadaşı…
Bu
güzellik beni benden alır
Ne
gün kalır ne gece
Bir
gün bile görmeyince
Baharım
döner zemheriye…
Eve
dönünce arkadaşıma durumu anlattım. O da bizi tanıştıracağını söyledi. Beni bir heyecan sardı.
Birkaç
gün sonra biz tanıştık. Benim heyecanım dinmek bilmiyor.
Başbaşa
kaldığımızda bana şunları anlattı. Kendisinin çocukluktan beri herkes
tarafından çok sevildiğini, artık bundan bıktığını, insanların kendisine olan
bu sevginin kendisinde negatif bir duygu
oluşturduğunu anlata durdu … O anlattı ben yıkıldım… Ben yıkıldım O anlattı…
Yani
dostum sevilmekten bıkmak ne demektir bilmem…
Ben yüzünü
bile görmeden severken bana beni sevme diyen birisine ne diyebilirim…
Sevilmek
değil sevmektir
Benim muradım
be hey güzell..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen Fikrinizi Paylaşın...